18 Ekim 2016 Salı

Polonya'da Erasmus

Önce başvuru tarihini bekleyelim piliz, yok efendim Polonya'da Gıda Mühendisliği olan okul bulabilir miyim tatatası yapmayalım. Zaten okulun sana birkaç seçenek verecek bildiğin dillere göre. Arasından gönlünce seçersin o zaman. Gerekli belgeleri hazırladın mı? Başvurdun mu? Kabul de mi edildin? Güzeeel... Şimdi sözlü mülakat. Çok tırsıtmamıza gerek yok. 1 dakikalık bir İngilizce muhabbet bu. Adınız, bölümünüz, neden yurt dışına gitmek istiyorsunuz (bana bunu bile sormadılar), tercihlerinizden en çok hangi okula gitseniz memnun kalırdınız (tabi ki ilk sıradaki okulu söyleyeceğiz), seçilirseniz kesin gidecek misiniz (zaten gitmeyecekseniz piliz "evet" deyip sizin yerinize gidebilecek bir arkadaşın hakkını yemeyin) gibi gibi gibi... Burada söylediklerinizden sadece "Kesin gidecek misiniz?" kısmına dikkat ediliyordur muhtemelen. O yüzden, no hasch hasch no vitamin.

Asil listeye girdiğiniz zaman yapacağınız şey: O Erasmus ofisine gidip gerekli gereksiz her şeyi sorun. Banka hesapları, hibeler ne zaman ne kadar yatıyor, sağlık sigortasını ne kadarlık kime yaptırayım lalala... En önemlisi LA denilen o nalatler olası, evlerine ateşler yağası Learning Agreement. (Bknz: öğrenim sözleşmesi) O belgeyi doldururken önceden sizin bölümünüzden, - mümkünse- sizin okulunuza gidip gelmiş bir hanım abla veya hanımbeyden o belgenin bir nüshasını isteyin zira size gönderilen belge güncellenmemiş olabilir veya açılması olası dersler sizin listenizde olmayabilir. Tedbir önemli. O -yine- naletler olası Erasmus koordinatörünün odasına gerekirse 20 kere gidip sorun. Çünkü belgeyi kabul etmemek için ellerinden geleni yapıyor bacağı kıllılar.

Belgeleriniz onayalandı, pasaportunuz da hazır -ki o ap ayrı bir mesele. Bakınız: son ana bırakmayın.- vizenizi de verdiler (çünkü karşı okuldan kabul mektubu geldi ve siz uçak biletiymiş, kalacak yermiş, hesabınızda bilmem kaç yüz milyorlar olması gerekiyormuş zırvalıklarına mahsur kalmadan başvurabildiniz vizeye). Şimdi al işte o uçak biletini. Ama erken al. Her şeyi erken yap. Aktarmalı al. Uzun olsun hatta aktarman. Ama ucuz olsun. Zira para oraya gidince lazım, giderken değil. Valizini de doldurma. Ben 20 kilo bagaj, 8 kilo da sırt çantasıyla geldim, pişman mıyım? Nö. Bence kafi. Yalnız gelirken botunuzu ve kabanınızı üstünüze giyin zira birkaç gün sonra yok efendim benim popişim dondu, ben bu kadar soğuğa alışık değilim demeyin.