2019’da bir kitap satın alma hastalığına yakalanmışım sormayın gitsin sevgili zencefilli kurabiyeler. Alıyorum, alıyorum, bir daha alıyorum ama okuyor muyum, okumuyorum. Duyup görüp merak ettiğim bütün kitapları ele geçirmeye başladım. İkinci el kitapçılara gidip sadece yayın evini, kitap kapağını ya da başlığını beğendiğim kitapları koleksiyonuma bir bir ekledim. Ne oldu, evde üst üste dizince diz boyu olan bir seri kitap birikti. Ben de bir and içtim kendime: “2020’de bu kitapları bitirmeden başka kitap satın almak yok!”. Bak bak bak bak yalana bak. Bu andı tabisiki geçen ay Howl’un Yürüyen Şatosu filminin uyarlaması olduğu Yürüyen Şato kitabını alarak bozmak zorunda kaldım. Tamamen zorunluluktan. Çünkü öyle güzel bir filmin kim bilir nasıl güzel bir hikâyesi vardırdı. Sonra dedim ki bu kitapla o andı tekrar içelim ve başlayalım. Korona karantinasında teoriyi pratiğe dökmek için bahane çıktı. Aylardır kitap okuyamama döngümü böylece bozdum.
Beklentimin tersine ilk kez bir filmin kitaptan daha iyi olduğunu düşündüm. Tabi ki bunda Ghibli Studio’nun büyük payı olmakla beraber filmi önce izlemiş olmanın verdiği bias söz konusu da olabilir.
İşte o alıp alıp okumadığım kitaplar tam olarak şöyle:
- Klimanjero’nun Karları - Ernest Hemingway
- Akıl Oyunları - Sylvia Nasar
- Müzik Üzerine Tartışmalar
- Algı Kapıları – Aldous HuxleyB
- Bülbülü Öldürmek - Harper Lee
- Uzanırken Yapabileceğiniz 100 Şey
- Küçük Güzel Şeyler - Cheryl Strayed
- İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali
- Loş İklimlerin Hayvanları - Çiğdem Demirhan
- Bir Dinozorun Gezileri - Mina Urgan
- Benim Üniversitelerin - Gorki
- Kırmızı Defter - Paul Ester
- Bir Psikiyatristin Gizli Defteri - Gary Small
- Motel Günlükleri - Sam Shaperd
- Yer Altından Notlar - Dostoyevski
- Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi - Philips K. Dick
- Yalnızlık - Henry David Thoreau
- Karanlıkta Yolculuk - Jean Rhys
- Nana - Zola
- Masumiyet Çağı - Edith Wharton
- Kirpinin Zarafeti - Murrel Barbery
- Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig
- Fahrenheit 451 - Ray BradburyT
- Tanrılar ve Köpekler - London
Şu anda varan bir olarak Yürüyen Şato elimizde mevcut. Okuyup yarım bıraktığı (yarımdan kasıt ilk 10 sayfa okunmuştur) kitapları da bu listeye dâhil ettim. Bir nevi aftan yararlanmış oldu onlar da. 6 sene önce alıp elimi sürmediğim zavallılar gün ışığıyla buluşacak, çok helecanlı. Klimanjero’nun Karları’nı çok önce almıştım takasla sanırım. Son zamanlarda keşfettiğim bir anime sayesinde (BananaFish) okuma listemde yükseldi. En sevdiğim karakter tam bir kitap kurduydu ve bu kitaba gönderme yapılıyordu karakterin benzetmesi olarak. Büyük merak uyandırdı. Başka eserlere, sanat dallarına gönderme, alıntı yapan şeyleri bir ayrı seviyorum. Hem yeni bir şey öğrenmeyi sağlıyor hem de oradaki olaya yeni bir derinlik katıyor. Sanatçının bunu uydurmadığını, bir şeylerden esinlendiğini ya da gerçekten araştırıp bu öğeleri kendi eserlerine yedirdiğini görüyorum. Emek boyutu büyüdükçe o esere karşı saygım büyüyor. Farklı dalların harmanlanması hep şaşırtır beni. Biri anime biri edebiyat mesela ama ikisi birleşip yeni bir bakış açısı oluşturuyor.
Piyy çok sanatsal konuştum, baydı. Velakin sizin de vardır böyle planlarınız sevgili kandil simitleri. Yoksa da yapın çünkü bu lanetli günlerde insanın bir amacı olmazsa paranoya başlama olasılığı hayli yüksek. Listede olan kitapları okuyup önerecek olan olursa sırada yükseltelim onları da ☺ Kalın sağlıcakla.
XX
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder