Bargains of the Day
- Emile Zola - Germinal
- Puzo - Baba
- Thomas Hardy - Tess <3
- Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
- Dumas - Kamelyalı Kadın
- Suskind - Koku*
Uzun zamandır Kore dizilerine fazla daldığım için kitap okumaz olmuştum sevgili patlamış mısırlar. Ama tatil girdi gireli - hani olur ya, okul zamanında onu da izliycem bunu da dersin bir sürü planlar yaparsın da tatil girince izleyecek bir şey bulamayıp sıkıntıdan patlarsın, işte öyle oldu - kendimi yeniden kitaplara verdim. Nasıl dediğini duyar gibiyim . Şöyle ki : benim winterfell adında bir çevirmen ortağım var. Bir gün kendisi bana dedi ki " Kitap okumaya ilgin varsa seni bir siteye davet edeceğim". Ben de dedim ki " Come on sister!! Of course i have" tabi böyle demedim ^^ Sonra bu site için bana davetiye yolladı ve üye oldum. Şimdi sitenin ismini söylemek ne kadar doğru? Benim sitem değil nihayetinde ama . Amaaan Ukitap ismi. Bu sitede 'orijinal' kitaplarını ister satıyorsun ister takas ediyorsun istersen de başkasından kitap satın alabiliyorsun. Ben de bu aralar orijinal kitaplara sardığım için fırsat elime geldi resmen. Ben siteye üye oldum ve başladım sapıklığa. Kitap sapıklığı.
Önce istediğin kitapları buluyorsun ve bunlar kimlerde mevcut bakıyorsun . Sonra takas düşünüyorsan mesela o kişiye mesaj yazıyorsun ve teklif sunuyorsun. Kabul ettiği taktirde kitapları birbirinize yolluyorsunuz veya satın aldıysan da banka bilgilerinizi veriyorsunuz ve o şekilde para transferi de gerçekleşiyor. Ben normalde internet üzerinden alışveriş yapmayı hiç sevmem çünkü tehlikeli buluyorum. Online ortamda yazdığımız hiçbir şey kaybolmuyor nihayetinde. Bir keresinde başıma bir olay da gelmisti. O yüzden ağzım yanık yani. - olay da aslında benden kaynaklı değil. Birgün banka kartımdan bursumu çekmeye gittim. O ay da kendi kendime demiştim ki " bütün parayı çekince harcanıp gidiyor , ihtiyacım oldukça çekeyim." Hay nereden demişim? Biraz harcama yaptım ama içinde 150'den aşağı para olmaması lazım. Bir bak sen ben ne göreyim? Sıfır bakiye. Bankaya gittim, dilekçeler yazdım. Kartımı iptal ettirip yenisini istettim. Dilekçede de paramın geri verilmesini arz ettim. Banka da bana dedi ki " Eğer araştırma sonucu haklı çıkarsanız yani parayı sizin harcamadığınız ortaya çıkarsa para geri verilecektir." Ne kadar sürer peki bu araştırma ve dilekçeye geri dönüş? "İşte 3 ayla 6 ay arasında değişiyor--" Yaaa dedim bi yürü git! - içimden tabisi. Neyse ben o paradan ümidimi kestim ya olay neymiş biliyor musunuz? Biri benim kartım üzerinden internetten alışveriş yapmış meğer. Ondan önceki 3 ay da telefonuma sürekli mesaj geliyordu. "Hesabınızdan şu kadar para çekmeye çalıştınız ama bakiye yetersiz olduğu için reddedildi." Birkaç gün sonraki mesajda meblağ daha düşük olarak deneniyordu ama ben paranın hepsini çektiğim için reddediliyordu. Bunu da sormuştum ya bankaya, demişlerdi ki "Telefon numaranız başkasının üstüne kayıtlıdır, size yanlış mesaj geliyordur." Nah yanlış mesaj! - töbe bismilaah yiaa- adamlar kaç aydır beni söğüşlemeye çalışıyormuş da bu ay salaklığıma denk gelince becermişler. Ondan beridir de param yattığı gibi hepsini çekerim beyler. İşi kışa tutmak lazım.- Ha diyorduk ki internet alışverişi tehlikeli. Ama bu sitede dikkatimi çeken şey şu: Siteye sadece davetiye ile üye alındığı için güven vermeyen kişiler olmuyor. Ve zaten alışveriş gerçekleştikten sonra üyeler birbirlerine yorum yapıp olumlu olumsuz şeyleri yazıyorlar. Eğer normal olmayan bir durum olursa o üye siteden atılıyor. Zaten adres, banka bilgileri falan verildiği için insanın güvenebilmesi lazım ama ben alışverişimi yaptım. Denedim onayladım yani. Sıkıntı yok gençler. Not: Çavdar Tarlasında Çocuklar bu siteden tanıştığım birinden takas edilerek alındı.
Demem o ki bu site ile kitap tutkum yeniden fışkırdı ve başladım ikinci ellere dadanmaya. Yukarıda gördüğünüz birbirinden tatlı 5 kitap daha bugün ikinci elciden alındı ve okunmayı bekliyor. Inşallah okuduktan sonra yorumlarımı şuraya doğru bırakacağım. >>>
Bu süre zarfında hiç kitap okumadım mı peki? Hayar tabiki de okudum tamam ma! Bendenizin sapığı oldugu bir yazar varsa o da Julia Quinn'den başkası değil Sevgili üzüm pekmezleri. Bunu da itiraf ediyorum. Çünkü bu şahsiyet benim okuma aşkımı başlatan kişinin ta kendisidir. Bendeniz, lise 2'nin sonlarına kadar kitap okumayı gereksiz bulan bir cahildim. Doğru bu. Sonra bana farklı şeylerin kapılarını açan bir abla-arkadaşım birgün bu yazarımızın serisinin kitaplarımı aldı ve yanımda okumaya başladı. Halbuki iki senedir görüşmemiştik ama çok merak ediyormuş o yüzden kendini tutamamış. Bendeniz de sıkılınca ne yapsın köylü? Bir kitap da ben aldım elime ve okumaya başladım. 150 sayfa okumuştum Kİ - hayatı boyunca bir kerede o kadar kitap okumamış biri- demezler mi bizim gitme vaktimiz geldi diye!!! Kitap böylece elimden alındı ve sahibiyle beraber evine geri döndü. Ben tabi gözler buğulu eller havada kaldım. Ertesi gün ilk işim o kitaplari aldığımız yere gidip 5 kitabı birden almak oldu. - o zamanlar daha ancak 5'i Türkçe'ye çevirilmişti- Diğerlerinin güzel olup olmayacağı hakkında bir fikrim olmadan hepsini almıştım ama ne iyi bir iş yapmışım. O gün bugündür o günü hala unutamam yani. Serideki bütün kitapları birer günde bitirip eve boş dönmenin verdiği o tatminkar duygu ve hüzün. Çünkü gerisi yoktu. Sonrasında bu seriyi ve haliyle yazarı stalklamaya basladim. 3-4 ayda bir, bazen 5-6, yeni kitap çeviriliyor ve geldikçe alıyorum. Neyse ki üretken bir yazar da elim boş kalmıyor. Hala da onun kitaplarını okurum ve en sevdiğim roman da onundur. Bu bahsettiğim abla aynı zamanda beni animeye de başlatan kişinin ta kendisidir. Ne mübarek insanmış diyeceksiniz. Bir ara da şiir okuyordu ama o kadar da değil!! Benim odunsu ruhumu kimse yontamaz.
Haaa bu arada... para 5 ay sonra hesabıma yatırıldı . "Haklı" bulunmuşsam demek ki . Kıkıkıkı
İşte bu da oyle bir anıydı vesselam. Ne kadar uzadı bu yazı böyle. Cheseong sorry hamnida. Buraya kadar okuyanların gözlerinin akından öpüyorum ve esenlikler diliyorum ona. Asaddsfsgga
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder